İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Özen Yula’nın yazıp yönettiği, Hayat Der Gülümserim adlı oyunu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 20-23 Ekim, 27-30 Ekim 2021 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.
Dramaturgisini Dilek Tekintaş’ın, müziğini Deniz Noyan’ın, sahne-kostüm tasarımını Almila Altunsoy’un, ışık tasarımını Fatih Mehmet Haroğlu’nun, efekt tasarımını Raif Akyüz’ün yaptığı, fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş’ın çektiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor.
Oyunun Konusu:
Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.
Hayat Der Gülümserim’in yazarı ve yönetmeni Özen Yula, oyunu nasıl ele aldığını şöyle anlatıyor:
“Her bir karakteri cümle cümle işleyip dönüştürdük. Cümleler kimi zaman evrensel ve yöresel dans adımlarıyla kodlandı. Vals de var bu yolculukta, oryantal de, Latin dansı adımları da, Karadeniz yöresi folklor adımları da. Oyunculuğu bu adımlarla ve karakter dönüşümleriyle işlerken, rejiyi de dekorundan ışık ve müzik kullanımına dek “büyülü gerçekçilik” diyebileceğimiz bir yapı üzerine inşa etmeye karar verdim. Bütün bu farklı tarzlar ve yönelimler bütünsel bir üslupla bir araya getirildi. Bu çok zor yolculukta iki iyi oyuncuyla ve deneyimli, yetenekli bir yaratıcı ekiple çalışmanın konforu da benim kazancım oldu.
Benim sözüm şimdi o ekibin de, hepinizin de sözüne dönüştü. Bu büyüleyici serüvene hoş geldiniz.”
Hayat Der Gülümserim’in Kadınları
Birbirinden renkli kadınların öyküsü bir oyuncu kadın tarafından aktarılıyor. Lale Sultan, eğlenceli bir Osmanlı kadınıdır. Ataerkil yapı içinde aşkla var olan ve var eden bir kadındır. Erkek egemen dönemi kadın bakışından eğlenceli bir dille anlatan bir karakterdir.
Hatice abla taksi şoförü olmanın gerçeklerini 2000 yılı açısından irdelemektedir. Kadının yaşadıkları günümüzde de çok değişmemiş hatta dozu artmıştır.
Öteki kadın olarak görülen bir şarkıcı kadının, Şaheser’in ağzından dönemin ve 1975’lerdeki aşk kavramı, aşkın iffeti, erdemi ve değişen yüzleri üzerinden bir fedakârlık hikâyesi anlatılmaktadır.
Roza savunmak zorunda olduklarıyla inandıkları arasında dağlar kadar fark olan bir karakterdir.
Son karakterimiz babasına inat mimar olmuş, vatanından uzakta yaşamayı seçmiş, güç ve para için kıyıcı bir adama dönüşen babası ile sarsıcı bir vedalaşma için dönen bir kadındır.
Çeşitli dönemler, farklı sınıf ve meslekten kadınların hayatın içinden, samimi, aşina ve sıcak hikâyeleri Özen Yula’nın kaleminden ustalıklı bir dille aktarılmış. Hayat öyküleri anlatılmaya değer bulunmayan kahramanlarıyla, rahatsız edici bir gerçeklik barındıran ve komedi, dram, ironi dozu dengeli bir oyun.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.